top of page
Yazarın fotoğrafıMiro Designroom

5 Soruda Miro Designroom Bireysel Projeler Birimimiz

Yazan: Münevver Özgür Özersay (Direktör, Bireysel Projeler Satış Koordinatörü)

Yazının ilk yayını Property NC Dergisi, Sayı 120'de (s. 94-97) gerçekleşmiştir.


GİRİŞ

Alışveriş her ne şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin (çevrim içi veya yüz yüze) günlük hayatımızın bir parçası olarak yaşamlarımıza yerleşmiş durumdadır. Hepimizin kendine özgü bir alışveriş kültürü vardır ve bu kültürün öne çıkan özelliklerini alışveriş yapmayı seçtiğimiz yerler üzerinden okumamız mümkündür. Kendinizi alışveriş yaparken ne tür mekânlarda rahat hissedersiniz? Sizin imgelerinize uymayan mekânlarda alışveriş yaptığınız olur mu? Bu sorulara verilen cevapları duyar gibiyim. Çünkü hepimiz aşağı yukarı ayniyiz aslında. Genellikle yenilikçi ve etkileşime olanak sağlayan mekânlarda alışveriş yapmayı tercih ederiz. Bu ipucunu buraya not düşerek, banyolar, zeminler ve duvarlara ilişkili malzemelerin tedariki ile ilgilenen bir alışveriş mekânı olan Miro Designroom’un Bireysel Projeler Birimi ile ilgili bana sorulan soruları elimden geldiğince anlaşılır bir şekilde cevaplamaya çalışacağım.


1. Miro Designroom’da Kurumsal ve Bireysel Proje birimleri olarak ikiye ayrılıyorsunuz. Daha önceleri Kurumsal Projeleri sizden dinlemiştik. Peki, ‘Bireysel Projeler’ derken ne demek istiyorsunuz?


Bireysel projeler derken, proje sahibinin kendisi için, yani kendi kullanacağı mekân için ürün baktığı ve seçtiği projelerden bahsediyoruz.


Bu projelerin bazen bir bazen de birden fazla sözcüsü veya anlatıcısı olabilir. Örneğin eşler, çocuklar. Bazen içmimarlar, mimarlar. Ancak her proje kendi bağlamında ve özelinde biriciktir. Onu en çok bireysel yapan da aslında bu biricikliği, tekrarsızlığıdır.









2. Bireysel Proje müşterilerine ek olarak kimler Miro Designroom’u ziyaret ediyor?

İnşaat sektöründe faal iş yapan mimar, içmimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi, yükleniciler (müteahhitler) vb. meslek insanları bizi sık sık ziyaret ediyorlar. Hepsi ile ayrı ayrı, Miro çatısı altında; bir malzeme ve tasarım merkezinde buluşur gibi buluşmayı çok seviyoruz.


Bu mesleklere ek olarak, ürün tedariki yaptığımız üretici firmalar ve çözüm ortaklarımız var. Pandemi döneminde biraz ara vermiş olsalar da çoğu bizi sık sık ziyaret etme konusunda bir hayli titizdirler. Bizler de mümkün olduğunca onlardan bilgiler toplamayı ve eğitimler almayı seviyoruz. Mağazamızdaki temsiliyetleri ile ilgili onlara danışarak, ortak akıl oluşturmaya çalışıyoruz.



Bir de bizi öğrenciler ziyaret ediyor. Adamızda tasarım eğitimi veren çeşitli yükseköğrenim kurumlarından öğretim görevlisi / akademisyen dostlarımız, derslerinin bir parçası olarak öğrencileri ile mağazamıza gelmekten keyif alıyorlar. Bizler ise bilgi birikimlerimizi onlarla paylaşmaktan ve onları ağırlamaktan çok keyif alıyoruz.


3. Miro Designroom dili diye bir kavram olsa, bu nasıl bir dil olurdu?


Miro’da tek bir dil değil; birkaç dil kullanıyoruz aslında. Bir tanesi kaçınılmaz olarak ticari bir dildir. Bu dilin başkahramanı rakamlardır. Onun yardımı ile eylemlerimizi gözlemliyor, anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz. Kısacası bu rakamsal dil Miro ekibinin ticari eylemleri bağlamında varoluşsal rehber dildir.


İkinci olarak profesyonel düzlemde kullandığımız melez bir dilden bahsedebiliriz. Tedarikçi bir şirket çalışanları olarak, hepimizin öğrenmek zorunda olduğu yabancı bir dil gibidir ürün tedariği dünyası dili. Fonetiği, tekrarlayan formülleri, biçimi, yeri, işlevi… Hepimiz ayrı ayrı onu kendi yöntemlerimizle keşfetmek zorunda kaldık. Fonetiğinden sözcüklere geldik, sözcüklerden cümlelere, cümlelerdense hikâyelere. Ve döndük sonra bu dili ürünler, malzemeler ve mekân tasarımı ile harmanladık. Bunu da tekrardan dönüp görsel iletişim araçları ile müşterilerimize de anlatabileceğimiz yardımcılarla birleştirdik.


Üçüncü ve son olarak da uygulamacı ekiplerle müşterilerimiz arasında köprü olabilmek için kullandığımız teknik bir dilimiz var. Bu teknik dil hem sözel hem de mesleki çizim olarak kendini ortaya koyan bir dil. Ölçü alırken, aldığımız ölçülerden süzdüğümüz bilgileri tasarıma ve uygulama çizimlerine altlık olarak kullanırken… Bu dil de Miro için kaçınılmaz bir araç. Her ürünün, her malzemenin güzelliğinin arkasında teknik bir zekâ ve zarafet var. O dili konuşturmadan mekânlardaki yerlerini almaları imkânsız gibi bir şey. J Öğrenmesi en çok zaman alan dil, bu dil.



4. Miro bu diller aracılığı ile müşterilerine ne sunar?


Birinci dil kendimiz için. O nedenle bu soruya cevap verirken onu dışarıda bırakıyorum. İkinci olarak bahsettiğim melez (tedarik + tasarım dünyasının; ürünler + mekânın buluştuğu ve harmanlandığı) dil müşterilerimiz için çok önemli bir dildir. Çünkü gerek görüşmelerimizde gerekse tekliflerimizde bu dili kullanıyoruz. Mağazamızın tasarımını yaparken de bu dili kullanmaya çalıştık.


Bu dil, görüşmelerimizde kendisini mood-board olarak, projeye özel sunum olarak veya üç boyutlu çizim olarak gösteriyor. Hepsinin yapıtaşı ve amacı farklıdır. İhtiyaca, bütçeye ve tasarımın bütünlüğüne bağlı olarak da değişkendir. Değişmez olarak tuttuğumuz kabullerimiz de var ama: Kalite, sağlamlık, kullanışlılık ve estetik. Bunlardan ödün vermeyi hiçbir zaman tercih etmiyoruz.




Çok büyük bir aksilik çıkmadığı sürece, satış süresi boyunca müşterilerimiz ile ilişkilerimiz bu diller sayesinde profesyonelliğimizden bir şey kaybetmeden derinleşiyor ve aramızda bir güven bağı oluşuyor. İnşaat süreci iki taraflı zor ilerleyen bir süreçtir. Bazen elde olmayan nedenlerden dolayı satış sonrasında, tedarik sürecinde veya uygulama boyutunda aksilikler yaşanabiliyor. Öyle zamanlarda her zaman sadece iki şeye odaklanıyoruz. Birincisi problemin tanımına; ikincisi de problemin çözümüne.

5. Bir önceki soruda bahsettiğiniz, moodboard, üç boyutlu çizimler, ustalara verilen teknik çizimler vb. çalışmalar için müşterileriniz ek bir ücret ödüyorlar mı?


Hayır. Bu bizim mimarlık, içmimarlık ve tüm diğer kardeş mesleklere ve bu mesleklerin aktif çalışan emekçilerine karşı hissettiğimiz sevgi ve saygı ile ilgilidir. İnanıyoruz ki, bu görsel iletişim araçlarının yardımı ile sadece birer ticari nesne olarak algılanan ürünlerin aslında birer tasarım elemanı da olduğu algılanabilir ve böylelikle de ucu tasarıma dokunan alışveriş kültürümüz olumlu yönde dönüşür.


Satış öncesi süreçlerde nihai kullanıcılar projelerinin içeriği ve bu bağlamda da onlardan seçimini yapmaları beklenen ürünlerin detay bilgileri ile ne kadar bilinçli bir şekilde yakından tanışırlarsa, ortaya çıkacak olan mekânda da o denli özgür, özgün ve huzurlu hissedeceklerdir. Onlar mutlu, Miro mutlu.


 

Öğrenmek istediğiniz, merak ettiğiniz konuları bize sosyal medya hesaplarımız veya aşağıdaki iletişim bilgilerimizden iletebilirsiniz. Size cevap vermekten büyük mutluluk duyarız.


0392 223 87 82 | 0533 820 27 56 | info@mirodesignroom.com


Yazan: Münevver Özgür Özersay

Miro Designroom, Direktörü ve Bireysel Projeler Satış Koordinatörü

munevver@mirodesignroom.com


İlk (Basılı) Yayını: Property NC, Sayı 120, Sayfa 94-97


38 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page