Bugün 28 Mayıs. Dünün Türkiye’de seçimlerin ikinci turunun yapıldığı 27 Mayıs Pazar olduğunu not ederek; izninizle blog yazısını beni her zaman çok etkilemiş olan bir Maya Angelou şiiri ile açmak istiyorum. Bu şiirde ben şahsen; kendi güzelliklerini başkalarından duyma ihtiyacı içinde olmayan güçlü bir bireyin direnişinin sesi nasıl tüter onu fark eder, bu sesi ezberleyene kadar döne döne duymak ve dinlemek isterim.
Bugün 28 Mayıs. Bundan 9 yıl önce 28 Mayıs 2014 yılında yaşama veda eden Maya Angelou’nun ölüm yıldönümü. Sizlerle paylaşmak istediğim şiiri “Her şeye Rağmen Yükseliyorum” isimli şiiri. İngilizce orijinalindeki adı “Still I Rise”. Merak edenler için altta bir link paylaşıyorum. Çevirisini ise -yine şiirlerinden çok etkilendiğim- adamızın efsane şairlerinden Neşe Yaşın yaptı. İşte şiir – sevgiyle ve hayranlıkla gelsin sizlere.
HER ŞEYE RAĞMEN YÜKSELİYORUM
Kekremsi, kıvrak yalanlarınla
Tarihe küçümsemeyle yazabilirsin beni
Pisliğin dibine batırabilirsin
Yine de toz gibi yükseleceğim
Utanmazlığım üzüyor mu?
Neden kasvet bastı seni
Yürüdüğümden mi
Oturma odamda pompaladığım
Zeytin değirmenlerim varmış gibi?
Aylar gibi güneşler gibi
Dalgaların kesinliği gibi,
Yükseklere fışkıran umutlar gibi
Yükseleceğim yine de
Yıkılmış mı görmek istiyordun beni
Eğilmiş kafa ve yere bakan gözlerle
Gözyaşları gibi düşen omuzlarla
İçli hıçkırıklarla zayıf düşmüş
Tümseklerim ağrına mı gidiyor
Çok mu zor geliyor sana gülmem
Arka bahçemde çıkardığım
Altın madenlerim varmış gibi
Kelimelerinle vurabilirsin beni
Gözlerinle kesebilirsin
Nefretinle öldürebilirsin
Yine de yükseleceğim
Seksi olmam bozuyor mu seni
Şaşırıyor musun dans etmeme
Elmaslarım varmış gibi
Kalçalarımın birleştiği noktada
Tarihin ayıplarının barakalarından
Yükseliyorum
Acıya kök salmış bir geçmişten
Yükseliyorum
Siyah bir okyanusum ben
Engin ve sıçrayan
Kaynayan, kabaran, katlanan dalgalarla
Geride bırakarak korku ve dehşet gecelerini
Yükseliyorum
Atalarımdan gelen armağanlarla
Mucizevi açıklıkta bir tan vaktine
Yükseliyorum
Ben kölenin rüyası ve umuduyum
Yükseliyorum
Yükseliyorum
Yükseliyorum
Maya Angelou kimdir?
Hayata 86 yaşında gözlerini yuman Angelou bir şair, bir yazar, bir şarkıcı ve tüm bunların aslında çok daha fazlasıydı. Her şeyden önce kadın ve sivil toplum hakları savunucusuydu. Okuduklarıma göre Maya Angelou, çocukluk yaşlarında birçok travma yaşamış. Bu travmaların etkisiyle beş yıl boyunca hiç konuşmamış. Annesine duyduğu öfke ise onu annesinin ömrünün son yıllarına kadar terk etmemiş.
Angelou’ya göre, hayatta yaşanabilecek en büyük eziyetlerden birisi, içimizde anlatılmamış bir hikâye taşımaktır. Bu inançtan hareketle olsa gerek, sonradan, adının duyulmasına neden olan otobiyografik bir kitap kaleme aldı ve bu kitapta 17 yaşına kadar yaşadığı dönemin hikâyesini anlattı. Kitabın ismi: Kafesteki Kuşun Neden Şarkı Söylediğini Biliyorum (I Know Why the Caged Bird Sings). Onu yazdığında 42 yaşındaydı. Kitap önceleri Amerika’da içeriğinden dolayı yasaklandı, sonrasında ise ders kitabı olarak okutuldu. Türkçeye Sinem Er, tarafından çevrilerek, Everest Yayınları tarafından 2014 yılında yayımlandı. Henüz okumadım ama bulabilirsem okuma niyetim var.
Deli hayallerim var benim
Kitap okuma niyetlerime ek olarak deli hayallerim de var. Ara ara beni ziyaret ederler. Bunlardan birisi de Maya Angelou ile bir gün duvar kâğıdı seçmek mesela.
Hayalimde işte şöyle bir gün kapıdan içeriye girse, girişteki kitaplıktan, babamın kitaplarından açılsa konu; biraz sohbet etsek, dönüşümden, direnişten, dayanmaktan ve şiirlerden bahsetsek... Onu dönüştüren şairlerden, yazarlardan bahsetse bana. Aralarından tanıdıkları kimler vardı anlatsa... Anlatırken ben o kişileri bilmediğimden dolayı utansam; öğrenmek isteyişimle gurur duysam… Sonra aşağıya insek! Ona sevdiğim renkleri göstersem ve desem: “Sevgili Maya, ne olur benimle gel! Şiirlerini yazdığın odanın duvarlarından birisi için seninle duvar kâğıdı hayali kuralım!”
Bir iç çektim.
Çünkü biliyorum. Maya Angelou benimle gelemez. Hayatta olmadığı için benimle gelemez. Hayatta olsa, Kıbrıs’ta olmadığı için gelemez. Kıbrıs’ta olsa yine gelemez – çünkü belki de duvar kâğıdı sevmez. Sevse bile yine bir ihtimal gelemez, çünkü beni bilmez. Benim duvar kâğıtlarını ne kadar sevdiğimi ve niye onları bu kadar çok önemsediğimi bilmez. Nereden bilsin bana göre, her duvar kâğıdı kartelasının veya serisinin ayrı bir dünya olduğunu? - Tıpkı her mekânın ve kullanıcısının ayrı bir dünya olduğu gibi!
Beni bıraksanız, sonsuza kadar size duvar kâğıtlarını anlatabilirim. Ama hareket alanım kısıtlı ve aslında bu günlerde kimsemiz ne duvar kâğıtlarına ne de uzun yazılara pek meraklı değiliz. O nedenle (o yanımda olmasa da) onun için hayalimde seçtiğim duvar kâğıtlarından bazıları ile sizleri baş başa bırakıyorum.
Özürlük ve adalet tüten yeni günlerimiz olsun. Bol umutlarımız olsun. Düşsek de kalkalım. Her defasında kendimize yakışır yeni yaşamsal alanlar ve anlamlar yaratalım. Bize yakışan şekilde var olalım, dönüşelim ve sevelim. Hem kendimizi hem renklerimizi! Bizim her rengimiz güzel. Ve bizim de kafesteki kuşun neden şarkı söylediğine dair düşüncelerimiz ve bildiklerimiz var.
Sevgiyle,
m
İngilizce orijinal şiir için:
Görseller/Referanslar:
Maya Angelou – “You are enough...”
Maya Angelou- “People not forgetting how you made them feel...”
Arte Walls:
Modum Duvar Kâğıdı
Caselio:
XXL Serisi
Casamance:
Alternative Serisi
Casadeco:
Oursin Duvar Kâğıdı
Omexo:
Birds of Paradise
Comments