1. Bölüm: Banyo trendleri çıplak kalırsa...
Bu blog yazısı sizin için. Sizi, trendleri modanın ötesinde bir eğilim olarak algılayabilen ve trendlerin arkasındaki insanı ve duyguları okuyamazsak aslında bir işe yaramayacaklarını tahmin edebilen hassas okuyucular olarak hayal ediyorum. Sizleri canlı, böylesi bireyler olarak hayal etmek bana yazmaya başlayabilmem için motivasyon sağlıyor... Şimdiden burda olduğunuz için teşekkür ederim.
Eskiden, kendimi yazılı sözcüklerle çok kolay ifade ederdim. Bir kalem-kağıt başlamama yeterdi. Maalesef artık öyle değil. Yazma eylemi, bugünlerde karşıma çok zorlandığım, hatta korktuğum bir eylem olarak çıkıyor. Niye böyle oldu bilmiyorum. Belki de etrafımın çok kalabalık olmasından kaynaklı geçici bir durum bu. Nereye elimi uzatsam bir iletişim kanalı kendi algoritmaları ile bana neyi sevdiğimi varsayıyorsa sunuveriyor. Hangi ekrana baksam oradan birisinin ağzı sürekli açılıp kapanarak konuşuyor ve bana birşeyler anlatmaya çalışıyor. Yankı odalarının tam ortasında dimdik durmaya çalışmak bir atlıkarıncanın ortasında durmaya çalışmak gibi... İnsan rahatlıkla ne dengesini bulabiliyor ne de kendi sesini duyabiliyor...

https://www.talkwalker.com/images/2020/blog-headers/meg/social-media-tips-blog-header-no-logo.png
Neyse... Konuyu geri trendlere bağlayacak olursam, ilk olarak şu soru ile başlamak isterim...
Nedir bu trend dediğimiz şey ve nasıl oluşur?
Trend dediğimiz şey aslında kitlesel bir boyutu ve etkisi olan bir “eğilim”. Birçok üretici firma ve yatırımcı şirket ‘eğilim öngörü uzmanları’ ile çalışarak yeni trendleri belirlemeye ve/ya anlamaya çalışır. Özellikle böylesi bir hizmete bütçe ayırabilecek olanlar mutlaka bunu yaparlar. Öngörü raporları veya bir başka deyişle trend tahminleri onlar için çok önemlidir çünkü tüketim çılgınlığı ile dans edip, dans ettirirler. Oynadıkları rakamlar da o kadar yüksek ki risk almak istemezler. Bu bağlamda baktığımızda da anlarız ki aslında, eğilim/öngörü/içgörü uzmanlarının uyguladıkları süreçler sezgilerden uzak, çeşitli, özenle tasarlanmış araştırmalara dayalı çok bilimsel bir süreç. Bu sürecin aşamalarına kısaca bir bakacak olursak:
· İlk olarak bir önceki trendleri inceliyorlar;
· Sonra, güncel durum saptaması yapıyorlar...
· İleri tarihte yer alacak olan planlanmış etkinliklerin araştırmasını ekliyorlar ve;
· Tasarımcıların en son dönem işlerini katıyorlar.
· Nihayetinde de tüm bunlar arasındaki müşterek bağları inceleyerek bazı tahminlerde bulunuyorlar.
Burada işin püf noktasını, bizim (yani kamunun) ulaşamadığı verilere ulaşıp, onları bir araya getirmeleri oluşturuyor. Bu bilgilere ulaşırken ne tür etik hassasitler sergiliyorlar o başka bir konu. Ancak, ne demek istediğimi size yakınlaştırmak adına, bu aralar bayağı gündemde olan sosyal medya kullanıcı özlük hakları, whatsapp ve facebook gibi şirketlerin de dahil olduğu veri ticareti tartışmalarını hatırlatabilirim.
Trendler yerel olabilir mi?
Mimarizm.com web sitesinde yayınlanmış güzel bir yazıya denk geldim. Uluslararası trend danışmanı Phil Pond’un İstanbul’da Sakıp Sabancı Müzesi, the Seed’de “Yarın Bugün” başlıklı söyleşisini ele alıyor. 11 Mayıs 2018’de Amber Eroyan tarafından kaleme alınmış bu yazıda belirtildiği üzere, Phil Pond, iç mekan trendleri konusunda uzman eğilim öngörü ajansı Scarlet Opus firmasının İngiltere’deki merkezinde görevli bir danışman. Görevi tüketici ve tasarım eğilimlerini, hızlı büyümeyi destekleyen iş stratejilerine dönüştürmek. Konuşmasında, tüm tasarım eğilimlerinin “küresel” olduğuna dikkat çekmiş ve şunları eklemiş:
“Ben trendleri takip etmiyorum gibi bir durum söz konusu olamaz, çünkü tüm dünya bunu yapıyor. Ekonomi buna bağlı.”

https://www.housewareslive.net/wp-content/uploads/Phil-Pond-gives-talk.jpg
Çok gönüllü olarak olmasa da Pond’a bu görüşlerinde katılmak zorundayım. Trendleri takip etmeme lüksümüz gerçekten de yok. Ama farkınalık seviyemizi canlı tutabiliriz. Böylelikle, en azından eğilim araştırmalarının bulgularını doğru okuyarak, yorumlayarak günlük pratiklerimizi hem toplumumuz, hem şirketimiz, hem de kendimiz için iyileştirme şansını yakalamış oluruz. Değil mi?
Bir trend’den ürünü çıkarırsak geriye ne kalır?
Bu soruyu yanıtlayabilmek için İngiltere’de Drench isimli 30 yıldır banyo malzemeleri satışı ile uğraşan bir şirketin kendi web sitesinde, trendlere yönelik (kendi bünyesinde) yaptığı bir araştırma ve paylaşıma beraberce göz atmak iyi olabilir diye düşündüm. Drench firması bu 2021 için öngörülen eğilim çalışması ile ilgili paylaşımı 2020 yılının Aralık ayında yapmış: İlgilenenler https://www.drench.co.uk/blog/latest-news/2021-bathroom-trend-predictions adresinden daha detaylı bir okuma yapabilirler. Ben burda bu yazıdan alıntı olarak sadece birkaç bilgi paylaşmakla yetiniyorum. 2020 yılı boyunca yürütülen analizlerde bu şirket, bazı yüzey kaplama malzemesi tercihlerinde altta belirtilen yüzdelik oranlarında “artış” saptamış.
· Mermer (görünümlü seramiklerde) %366 ,
· Ahşap etkisinde %197,
· Ekolojik ürünlerde %189,
· Siyah detaylarda %123,
· Pirinç ürünlerde %120, ve son olarak da
· Endüstriyel Eğilimlerde %58.
Bizler de Miro’da, 2020 yılında müşteri veya danışanlarımızda bunlar gibi veya benzeri eğilimler gözlemledik... Ancak, bu tür ürün ve moda odaklı eğilimler geleceği beraber inşa etmek/vizyon geliştirmek adına yeterli midir? Bence yeterli değildir çünkü bu yaklaşımlar insanı düşünen, değişen ve çok katmanlı ihtiyaçları olan sosyal bir canlı olmaktan çıkarıp ‘sadece bir tüketici’ olmaya indirger. Pazarlama sektörü ise tüketicinin medya ve farklı kanallar aracılığı ile tutumunu değiştirebilme gücünü elinde tuttuğu varsayımı ile onları ‘yönlendirme’ hakkını kendinde görür. Bu çok da adil ve kapsayıcı bir tutum değil sanki. Toplumsal boyutta bireylerin çıkarını korumaktan çok, kar amaçlı hareket eden şirketlerin çıkarına odaklanan bir yaklaşım... O nedenle tekil şirketlerin ürün ve moda odağından uzaklaşıp, daha geniş bir eksende banyo tasarımları dünyasında olup bitenlerin sergilendiği (ve sınandığı) fuarlara beraberce bir göz atalım. Ne dersiniz?
Nedir bu fuarlar?
TDK’na göre fuar sözcüğünün anlamı ‘belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi’ demek. Birçok fuara farklı nedenlerle katılmış birisi olarak diyebilirim ki bu sergi, burada duyulduğu gibi öyle mütevazi bir sergi değil.

Görsel Hansgrohe'nin resmi web sitesinden alınmıştır.
Çok boyutlu ve interaktif bir sergi. Büyük bir olay. Üreticilerin ve tüketicilerin buluşma noktası. Bir kent pazarı. Laboratuvar. Müşteriler hakkında bilgi toplamak için güvenilir bir kaynak. Yeni ilişkiler kurmak için elverişli bir ortam. Sektörel gelişmeleri yakından takip etmek için bir fırsat. Rakipleri doğal networkleri ile beraber inceleyebilmek için bir şans. Fark yaratma imkanı. Yeni, sürdürülebilir ve kaliteli üretim teknolojilerini öğrenmek için bir okul...
Banyolar trendleri için en yararlı fuarlar hangileri?
Covid dönemi işleyişleri sekteye uğramış olsa da Kıbrıs’tan bizim rahatça ulaşabileceğimiz, ıslak hacim mekanları ve yüzey kaplamalarına yönelik üç tane anlamlı uluslararası fuar var. Birincisi, her yıl ilkbaharda İspanya’da, Valencia şehrinde yapılan Cevisama Fuarı. İkincisi, her yıl sonbahar aylarında İtalya’nın meşhur Bolonya’sında yaşam bulan Cersai Fuarı, ve son olarak da, iki yılda bir yapılan; su, ısıtma ve iklimlendirme konularını tek çatı altında topladığı için inşaat sektörü paydaşları arasında en çok ilgi ve saygı gören fuarlardan birisi olan ISH Frankfurt Fuarı.

https://ish.messefrankfurt.com/frankfurt/en/press/press-material.html
Yukarıda da bahsettiğim üzere banyolara yönelik üretim yapan endüstri devleri, her iki yılda bir yapılan bu fuarı sabırsızlıkla ve biraz da gerilerek beklerler çünkü en yeni ürünler her zaman heyecanla, bazen gururla, bazen de korkuyla ilk burada sunulur, rakiplerle yarıştırılır... Alım amaçlı fuara katılan ziyaretçilerin gösterdiği ilgi veya ilgisizlik çok belirleyicidir. Onlarla etkileşime dayanarak, çeşitli sonuçlara, varsayımlara ve hatta eğilim öngörülerine varılır, yeni yılın üretim programları belirlenir. Kısacası, fuar dönemleri onlar için çok çalışılması gereken sınav dönemleri gibidir...
ISH Digital 2021: Bir fuar pandemi krizini nasıl aşar?
ISH Frankfurt, bu yıl pandemiye rağmen Mart ayında ISH Digital 2021 başlığı altında çevrimiçi olarak düzenlendi ve sıhhi tesisat ve HVAC&R sektörünü yine bir araya getirdi. Beş gün boyunca, fuar katılımcıları hem “bugün”ün değerlendirmesi hem de “yarın”a yönelik öngrörü bağlamında bir birbirinden güzel içerikler ürettiler.
